30 Eylül 2009 Çarşamba

Yazılım Hırsızlığı


Türkiye lisanslı yazılımları lisanssız olarak kullanan diğer bir deyişle korsan yazlım kullanımı konusunda oldukça üst sıralarda geliyor. Korsan kullananların hep kendine göre haklı sebepleri vardır kime sorsanız ya çok pahalı alım sınırlarımızı aşıyor veya herkes kullanıyor ne olmuş ki gibi cevaplar veriyor. Korsan kullanan bir çok firma (içlerinde yakın arkadaşlarıma ait olanlar da mevcut) BSA tarafından ya dava edildi ve cezalandırıldı, ya da halen sürmekte olan davaları var. Ama gördüm ki başı BSA ile derde girenlerin hepsi daha sonradan lisans alarak yollarına devam ettiler. Peki bunu önceden neden yapmadıklarını sorduğumda ise “Yakalanacağımı tahmin etmiyordum” diye çocukca cevaplar ile karşılaştım. Lisanslı yazılım kullanmak bir emeğin değerini vermektir, yapılan işe saygı göstermektir. Peki korsan kullanmak hırsızlık mıdır? bu soru birkaç defa soruldu bana bende olayı iki boyutta ele almak gerektiğini düşündüm. Eğer yazılımı gerçekten korsan olduğunu bilmeden kullanıyorsa ki bu çok yayğın bir durum, hırsızlık değildir. Fakat eğer korsan olduğunu öğrendiği andan itibaren lisansını almıyorsa o zaman ikinci durum ortaya çıkar ve bile bile kullanmak hırsızlıktır. Herşeyin bir karşılığı vardır. Yazılım bir emektir, yazılım bir düşünce ürünüdür, yazılım bir yardımcı elemandır, senin için çalışır işlerini yerine getirmende kolaylık sağlar. Peki o zaman emek harcanan bir ürününe, senin işlerini kolayca yapmanı sağlayıp, para kazanmanı sağlayan bir ürüne, para ödemek neden zoruna gidiyor? Türkiyede aylık cirosu 500-600bin TL olan büyük olduğunu iddia eden bazı firmalar bile elde ettikleri gelirin %30undan fazlasını bu yazılımları kullanarak sağlamalarına rağmen korsan kullanıyor. PC’de yuklu olan korsan yazılımlar aslında konuya değinmek için ele aldığım bir bölümdü asıl bahsetmek istediğim korsan kullanılan internet yazılımları. Nulled diye tabir edilen ve şifrelenmiş bölümlerin(encoded) şifrelerinin kırılıp lisans ile ilgili ibareler çıkarıldıktan sonra(decode) korsan olarak kullanılması.

Türkiye’ de sayısız forum, blog, portal, community, siteleri, alışveriş siteleri mevcut. Bloglar genel olarak wordpress kullanılarak yayımlanıyor ve wordpress açık kaynak bir kod olduğu için istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Fakat bazı wordpress temaları ve wordpress plug-in’ leri (premium diye tabir edilen ve lisans gerektiren) Türk blog yazarları tarafından lisanssız olarak kullanılıyor hatta öyle ki warez sitelerinden bulunan bu temalar sanki marifetmiş gibi birde değiştirilip farklı göstermeye çalışılıyor. Ücretsiz olan herşeyi eğer yayımlayıcısı o izni veriyorsa istediğiniz gibi değiştirin kullanın, hatta copyright’ ı kaldırın. Fakat lisanslı olan temalarda copyright kaldırılmaz ve yasalarla bu korunmaktadır. O temayı çalıp değiştirmek için harcayacağın zaman süresince kendin oturup en basitinden bir tema yapsan daha etkili olur! Bloglar konusunda fazla söylenecek bir nokta yok. Asıl sıkıntı community sistemleri ve forum sistemlerinde. Durum tamamen içler acısı.

En çok bilinen ve kullanılan forum sistemi vbulletin ve invision power board. Türkiye’ deki mevcut forumların neredeyse %95′i nulled olarak kullanılıyor. Hatta korsan sürünlerini dagıtmak için websiteleri yardımlaşma forumları gibi destek üniteleri kurmuşlar. Ev kullanıcısı hadi bir noktaya kadar bunları kullanıyor kendi çapında forum açıyor, bir forum sistemi ile insanları bir araya getirmeye çalışıyor. (Ev kullanıcısı diye tabir ettiğim kullanıcı kesimi host ve domain’e para öderken 3 kuruş verip lisans almakta zoruna gidiyor…) Bu kullanıcıların dışında kurumsal firmalar da lisanssız forum kullanıyor onların amacı nedir? neden 100 dolar gibi çok cuzzi bir miktarı ödemek zor geliyor anlamıyorum. Aynı işi yapan onlarca açık kaynak profösyönel forum sistemleri mevcutken neden ısrarla lisanslı olanı lisanssız ve korsan bir şekilde kullandıkları ise tamamen şaibeli bir durum.

Diğer iki grup hırsızlık çeşidi ise portal community sistemleri ve alışveriş siteleri. Alışveriş sistemleri tam bir facia ülkemizde lisanslı alışveriş sistemlerinin kullanımı konusunda büyük bir eksiklik gördüm, denetim az, hatta neredeyse hiç yok alışveriş siteleri kesinlikle maliye bakanlığının denetimine alınmalı. Sanal pos veren bankaların lisanssız(nulled) kullanılan alışveriş sitelerine pos vermesi ise ayrı bir trajedi. Bu işi profösyönel yapan neticaret gibi firmalar var ülkemizde tamamen yerli tamamen yasal. Yabancıya para mı kazandıracağım diye korsan kullanan hırsız kesimin alternatifi olmalı kesinlikle! Yabancıya kazandırma ama yerli bir kaç firma var işte o zaman neden üzerindeki hırsız damgasını silmiyorsun? Portal ve community sitesi kuran sayısız şirketin öncelikli amacı, potansiyel müşteri olarak gördükleri internet kullanıcılarını bir araya getirip olabildiğince aynı ortamda tutup içten içe ürünlerini pazarlamak reklam maliyetini düşürmek ve kitleyi genişleterek ağır ve emin adımlar ile hedefe ilerlemek. Büyük firmalar bunu kendi bünyesindeki yazılımcıları ile kendi sistemlerini geliştiriyorlar bu güzel ve sürekliliği olan bir uygulama aynı zamanda maliyetli bir iş fakat eğer büyük olmak isteniyorsa tercih edilmesi gereken bir yöntem. Fakat bu işin bir de doğru yapıldığını sanıp tamamen yanlış uygulayan firmalar var. Eğitimli(en az lisans derecesinden mezun) kendini geliştirmiş profösyönel bir yazılımcının bugün bir firmaya ortalama maliyeti aylık maaş ve diğer giderleri ile minimum 5000TL civarında. Hal böyle olunca bazı firmalar ya eğitim almamış, bir iki şart yapısı bir kaç döngü öğrenmiş hazır sistemlerde ufak tefek değişiklikleri yaparak kendi yapmış gibi gösteren alakasız bölümlerden mezun yada lise sonrası eğitime devam etmemiş ya da üniversite hayatının ilk yıllarında olan tabiri caiz izse çakma yazılım uzmanlarını sırf maliyeti düşürmek için kendi bünyesinde çalıştıran firmalar var ki onların durumu tam içler acısı. Firma ne olduğunu bilmiyor, ama yazılımcısı istenileni yerine getirecek kapasitede olmadığı için lisanslı yazılımları warez sitelerinden indirip birde bunların üzerinde değişiklik yapıp istenilene en yakını elde etmeye çalışıp sunuyor, ben yaptım diye. Sonuç ise haberi olmadan yazılım hırsızı konumuna düşen bir firma ve hak etmediği halde para kazanan bir yazılımcı. Ülkemizde durum öyle bir hal almış ki? herşeyi bildiğini sanan(genel Türk yapısı mıdır anlamadım gitti) ama hiç birşey bilmeyen sadece gereksiz çok ve aynı zamanda boş konuşan işletme iktisat gibi alakasız bölüm bitirmiş IT müdürü(IT’ nin açılımını bilip bilmediği bile şüpheye şayan) müdür sıfatı ile ortada gezinen ve hiç bir iş yapmadığı halde binlerce TL para kazanan aynı zaman da yazılım hırsızlığına zemin hazırlayan insanlar gördüm. Bu tip IT müdürleri ile tanışmış olmanın rahatsızlığını hissetmekteyim. Türkiye’ nin En büyük üniversitelerinde Bilgisayar ve Elektronik alanında 2 Lisans (Mühendislik Fakültesi ve Teknik Eğitim Fakültesi) bitirmiş olmak bu gördüklerim karşısındaki şaşkınlığımı iyice katlıyor. Eğitimime yüksek lisans ve doktora derecesinde devam etmenin arefesindeyim ve yine Dünya sıralamasında bulunan tek Türk Üniversitesinde bu şansı yakaladım. Fakat yanlış mı yapıyorum diye düşünmeden edemiyorum. Zihniyet mi değişmeli yoksa eğitim sistemi mi? En son şahit olduğum olay kendisini büyük diye tanımlayan bir firma PHPFox ile kurduğu Oyuncu Topluluğu diye nitelendirdiği bir community sitesinin 300 dolarlık lisans ücreti çok gelmiş olacak ki nulled diye tabir edilen korsan versiyonu ile ticari kar amacı güden bir topluluk sitesi açmış. Yazık…

Yazılım hırsızlarına dönecek olursak; Açıkcası yapılandan oldukça rahatsızlık duyuyorum, millet olarak bir gelenek vardır ihbar etmek gammazcılık olarak nitelendirilir ve biz bundan sakınırız, bizi nekadar rahatsız ederse etsin… Ben Gördüklerimi BSA’ya iletmekten, vergi kaçıranı Maliye’ ye bildirmekten, ve ya haksız yere kazanç sağlayanı ilgili kuruma bildirmekten rahatsızlık duymuyorum ve sonuna kadar da bunu sürdüreceğim. Eğer bu ülkenin vatandaşıysam kimse kimsenin hakkına tecavüz etmemeli bunun önüne toplumsal bilinçle geçebiliriz. Eğitimli insanlar olarak biz bunu yapmazsak sömürülmeye mahküm oluruz. Buna istinaden kaçak yollardan kullanılan yazılımları ve emek hırsızlığı yapan firmaları bildirmekten çekinmeyin. Özellikle yazılımcılar bu konuda hassas olmalı çünkü ne demek istediklerimi çok iyi anlıyorlardır. Emek hırsızlığını önleyelim, bu konudaki yaptırımların artırılması için elimizden geleni yapalım.

Lisans ücretine gücü yetmeyen ve alternatifleri arayan dürüst insanlar için bundan sonraki yazılarımda lisanslı yazılımların ve sistemlerin acık kaynak kullanım haklarına sahip olan alternatiflerine değineceğim.

Not: Yazılıma ödenen ücret yazılımın kendisi için değil, o yazılımı kullanım hakkı için ödenen ücrettir.

29 Eylül 2009 Salı

VPN (Virtual Private Network)


VPN şirket ağı kullanıcılarının internet bulutu aracılığı ile uzak yerlerden şirket ağına bağlanmalarını sağlayan herkese açık bir erişim yöntemidir. Bunun için şirket sunucusu üzerinden çeşitli ayarlamalar yapmak gerekmektedir. RRAS olarak adlandırdığımız servis Windows Server 2003 CD’si üzerinden ilgili sunucuya kurulduğunda bu hizmet ağ kullancılarına sunulabilir. Ya da Web arayüzlü bir konsol sayesinde kullanıcılar erişim yapabilecekleri diğer kullanıcı ve sunucuları görebilirler. Bir çok firewall bu hizmeti sağlamaktadır.
VPN sayesinde kullanıcılar uzak yerlerden şirket ağına kendi kullanıcı adları ve şifreleri ile bağlanıp sanki şirket ağındaymış gibi hareket edebilirler. Tabi böyle kritik bir uygulamanın güvenlik düzeyi de önem kazanmaktadır. Bilindiği gibi internet herkese açık bir ortamdır ve uzak kullanıcıların şirkete bağlanmaları esnasında bilgiler başka kişilerin eline geçebilir. VPN servisi bu açığı internet bulutu içerisinde uzak kullanıcı ile şirket ağı arasında güvenli bir tunel oluşturarak kapatmaktadır. Böylece veriler kapsüllenerek bu özel tunelden geçer ve şirket ağına ulaştırılır. Bu sayede kullanıcı şirket ağına bağlanırken güçlü kimlik doğrulama (authentication) yöntemleriyle (MS-CHAPv2,EAP,EAP-TLS) karşılaşır ve gönderilen veriler de şifrelenerek (encryption) tam bir güvenlik sağlanır.

27 Eylül 2009 Pazar

Kablosuz İletişim Nerelerde Kullanılır?


Kablosuz bağlantı, geniş alanlarda, okul kampüslerinde, büyük bina veya sitelerde kablolu iletişimin zorluklarından kaynaklanan problemleri en aza indirmek için, elektromanyetik dalgalarla verileri havadan ileten esnek bir iletişim sistemidir.

Bu tip bir iletişim sisteminde herhangi bir kablo bağlantısı olmadığından dolayı, sistemi kullanan kişi hareketli bir iletişim şansına da sahip olmuş olur. Bunun anlamı, bir binada veya sitede yaşayan bir kişi sadece masaüstü bilgisayarı ile belirlenmiş bir yerde çalışmaktan öteye geçip ister diz üstü bilgisayarı isterse el tipi bilgisayarı ile evinin istediği yerinde internete bağlanma, e-postalarını kontrol etme, şirketi veya işi ile ilgili herhangi bir veriye ev hayatını engellemeden ulaşma şansına erişmiş olur. Evinin bahçesinde güneşlenirken aynı anda hemen yanındaki diz üstü bilgisayarından kablosuz olarak internete bağlanabilir.

Kablosuz bağlantının gücü ve esnekliğinden dolayı bir çok alanda projeler geliştirilmiş ve başarı ile uygulanmıştır. Aşağıdaki liste bu uygulamalara örnek teşkil etmektedir.

• Doktorlar ve hemşireler, el tipi bilgisayarları ile kablosuz iletişimin yeteneklerinden yararlanarak hasta bilgilerine hemen ulaşabilmektedirler.
• El bilgisayarları ile depo kontrolü yapılarak eksik malzemeler anında istenebilmektedir.
• Lokantalarda müşterinin siparişini alarak gerçek zamanlı olarak mutfağa iletebilmektedirler.
• Yöneticiler, bilgiye, kablosuz ve ortamdan bağımsız ulaşabildiklerinden daha sağlıklı ve hızlı karar vermektedirler.
• Çok büyük yaşam alanlarında, sitelerde veya büyük binalarda evinizin veya sitenizin herhangi bir yerinden hareket halindeyken bile bilgiye ulaşma şansına erişmiş olursunuz.
• Güvenlik kameralarını, yangın ve duman algılayıcılarını kablosuz bir ağ üzerinden kontrol edebilir. Herhangi bir kablolama olmadan evinizin istediğiniz yerine koyacağınız bir kamera ile Internet üzerinden siz tatildeyken bile evinizi kontrol edebilirsiniz.

Bir alana kurulan (gökdelen, site, park, kafe..vb) kablosuz iletişim yapısı ile hayatınızda kolaylık sağlayacak her şeyi yapmak mümkün olmaktadır. Özellikler sadece kullanıcıların hayal gücü ile sınırlıdır.

26 Eylül 2009 Cumartesi

Satıştaki Ürünler



HP NX9030

HP NX9030

Fiyat: 350 TL

HP NX9030 Intel Centrino 1.7 Ghz 512 Mb 15"

2. el laptop

MacBook 2.1 C2 Duo 1GB  120GB 13.3

MacBook 2.1 C2 Duo 1GB 120GB 13.3"

Fiyat: 950 TL

MacBook 2.1 C2 Duo 1GB 120GB Combo 13.3" Inc

eşya alanlar

Msi MS-1325

Msi MS-1325

Fiyat: 500 TL

Msi MS-1325 İntel celeron 1.6Ghz Mat Ekran 14.1 İnç

2. el notebook

HP Compaq NX6110

HP Compaq NX6110

Fiyat: 400 TL

HP Compaq NX6110 Intel Centrino 1.7 Ghz 512 Mb 15

2. el laptop alanlar

25 Eylül 2009 Cuma

Dizüstü bilgisayar alışveriş


24 Eylül 2009 Perşembe

Anakart (390 adet ürün)